Dairemizin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen yerleşik içtihat ve uygulamalarında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerine dayalı gecikmeye bağlı ceza-i şart ve gecikme tazminatı taleplerinde, arsa sahipleri yüklenicinin temerrüdü üzerine hemen dava açmaya zorlanamayacakları ve ifayı bekleyerek gecikmeden doğan zararlarını isteyebileceklerinden zamanaşımı süresinin inşaatın tamamlanıp teslim edildiği tarihten itibaren işleyeceği kabul edilmektedir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 12.11.2007 gün 2007/4025 Esas, 2007/7085 Karar, 14.10.2010 gün 2010/3391 Esas, 2010/5310 Karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.02.200 gün 2009/15-13 Esas, 2009/53 Karar sayılı ilamları ile benzer içtihatları).
Ancak gecikme tazminatı cezası alacağının muaccel (istenebilir) olduğu tarihle ilgili az yukarıda açıklanan ilke ve kuralın temerrüde rağmen gecikme tazminatı-cezasının tahsili için dava ya da icra takibinde bulunulmamış olması halinde uygulanması mümkün olup, temerrütten sonra ve teslimden önce, arsa sahibinin gecikme tazminatı-cezası için kısmi dava açması ya da icra takibinde bulunması halinde dava-icra takip tarihine kadar oluşacak gecikme ve tazminatı alacağının tamamı dava-takip tarihinde muaccel olacaktır. Doktrin ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında da kabul edildiği üzere kısmi dava-takip halinde de zamanaşımı dava veya takip konusu edilen alacak için kesilecek, fazlası için işlemeye devam edecektir.

15. Hukuk Dairesi

Esas No : 2020/1643
Karar No : 2020/2512

T: 21.09.2020