Anayasa Mahkemesi  2018/1567 Başvuru Numaralı 10/02/2022 tarihli kararıyla  Kentsel Dönüşüm sürecinde yeni bir dönemin başladığını söylemek mümkün. Riskli yapı kapsamında olması sebebiyle yıktırılan taşınmazın yeni paylaşım yönteminin belirlenmesine  ilişkin malikler kurulu kararının hukukiliğinin incelenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının malikler kurulu kararına rıza göstermeyen paydaşın hissesinin kamu otoritelerince satılması ve satış bedelinin düşük olması nedeniyle yapılan bireysel başvuruda mülkiyet hakkının ve etkili başvuru hakkının ihlali kararı vermiştir.

Bu kararda önemine nedeniyle şu tespitin altını çizmekte fayda var: ” … hissedarların yeterli bir müzakere sonucu bir karara varmış olması, bu kararın azınlıkta kalan hisssedarların menfaatlerini açık bir şekilde zedelememesi gerekir. Azınlıkta kalan hissedarların, kendi çıkarlarına açıkça aykırı olan, taşınmazın eski durumuna kıyasla açık dengesizlikler  içeren bir projeyi kabul etmeye zorlayan karara iştirak etmemiş olmaları hisselerin satışı gibi ağır bir müdaheleyi haklılaştırmamaktadır. Azınlıkta kalan paydaşların hisselerinin Malikler Kurulunun çoğunluğunca kararlaştırılan yeni paylaşım yöntemine yönelik itirazları yargısal bir merci tarafından dinlenerek ilgili ve yeterli bir gerekçeyle karşılanmadan satışa çıkarılması halinde en hafif zedeleyici araca başvurulduğu söylenemeyecektir. “

Mahkemece yapılan bu tespitle  azınlıkta kalan hissedarlara satış tehdidiyle aşırı orantısız sözleşmelerin dayatılması halinde ,  azınlıkta kalan bu kişilerin itirazlarının olaya göre mahkemece sıkı bir şekilde denetlenmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Böylece bu kararla beraber,  aşırı orantısız sözleşme teklifleriyle oluşturulan hukuka aykırılıklara mahkemelerin etkili bir şekilde müdahele etmesi gerekmektedir