T.B.K Madde 98:

2. İfa güçsüzlüğü

“Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmede, taraflardan birinin borcunu ifada güçsüzlüğe düşmesi ve özellikle iflas etmesi ya da hakkındaki haciz işleminin sonuçsuz kalması sebebiyle diğer tarafın hakkı tehlikeye düşerse bu taraf, karşı edimin ifası güvence altına alınıncaya kadar kendi ediminin ifasından kaçınabilir.
Hakkı tehlikeye düşen taraf, ayrıca uygun bir sürede istediği güvence verilmezse sözleşmeden dönebilir.”

İş sahibi eser sözleşmenin kurulmasından sonra borç ödemeden acze düşerse, alacağı tehlikeye düşen yüklenici, iş sahibinin bedel borcunu ifa edeceği yönünde teminat göstermemesi halinde, inşaatı durdurabilir ya da iş bitmişse inşaatı teslimden imtina edebilir.

İş sahibinin borç ödemede acze düşmesinden anlamamız gereken nedir? Bununla ilgili muaccel borçlarını ödemek için gerekli mali kaynaklardan yoksun olmayı anlamamız gerekir. Ancak bu yoksunluk süreklilik arz etmelidir. En tipik örnek tabii ki iş sahibinin iflas etmesidir. Ayrıca iş sahibi hakkından icra takipleri olması ve bu takiplerin semeresiz kalması da bu duruma örnek verilebilir. Ancak maddeden de anlaşılacağı üzere şayet işsahibi yükleniciye gerekli teminatı vermişse artık alacağın tehlikeyi düşmesi gibi bir durum söz konusu olmayacağından T.B.K madde 98’den yararlanması da mümkün olmayacaktır. Teminat ayni, nakdi olabileceği gibi üçüncü bir kişinin borcu üstlenmesi ya da kefalet şeklinde gerçekleşebilir. Bu madde genel anlamda yükleniciye teslim borcuna karşılık  ileri sürebileceği bir defi hakkı tanımaktadır. Borca aykırılıktan söz edilemiyeceğinden teslim tarihinde inşaatı bitirmemiş yüklenici bu maddenin sağladığı defi hakkıyla temerrüdü ortadan kaldıracaktır.

 

KAYNAKÇA:

Leyla Müjde Kurt ,  Yüklenicinin Eseri Teslim Borcunda Temerrüdü, s.156

Fikret Eren           ,   Borçlar Genel Hükümler, s.959